gün, gündüz (vakti).
Noun
aklı başında değil, bunak, aptal, budala.
durumun vahametini anlayamamak
Verb
etc.: bir çok kereler/günler/geceler vb.
Many's the time he used to say that: O bunu çok kereler söylerdi.
birini gözden kaçırmamak
Verb
vakit geçirmek, sohbet etmek.
… ile görüşmek/kısa bir görüşme yapmak, şöyle bir merhaba demek.
birisiyle dereden tepeden konuşmak, sohbet etmek, gününü çene çalmakla geçirmek.
biriyle hoşbeş etmek
Verb
(a) günün belirli saati, (b)
k.d. dikkat, itina, ilgi.
He wouldn't give her the time of day:
Ona hiç ilgi göstermez (zaman ayırmaz).
gece veya gündüzleri
Noun
diğer saatlere göre daha az kullanıldığı saatler ücreti